29.12.2015- 20:58 / İstanbul
Hani olur da bir gün
benliğini kusarcasına dışarı attıran biri olursa hayatında, bütün kontrolünü
kaybedip o an yaşayabildiğin vakit artık mutlu olamayacağını bil. Ben yeni
öğrendim. Kısa bir zamanda hayatımda büyük bir boşluk oluştu, o anların
hayaliyle yaşamaya başladım. Hatta gerçeklikten öyle kopmuştum ki aylar sonra
sarılıp, somut biçimine kavuştuğumda aklımı kaybettiğimi düşündüm. Sarılıyordum,
başım göğsünde yer bulmuştu; lakin gerçek olamıyordu. Sanki her şey kafamda
yarattığım bir evrende olup bitiyordu. Sadece benim zihnimdeydi.
Kollarımın arasındaki varlığın gerçek olmadığını, gördüklerimin bir
yanılsamadan ibaret olduğunu hissediyordum.. Gerçeği kabullenemeyişimin bir tek
sebebi vardı: Korku -Kendimi içimden söküp attıran ve sonra giden Oydu.
Gittiğinden beri zihnimdeki evrenden çıkmaz, onunla yaşar olmuştum.
Gerçekliğiyle beni tekrar dünyaya sürükleyecekti. Gidecekti.- Kanmadım. O bir
anı, O bir hayal, O benliğim olarak var olmaya devam etsin istedim. Bu dileğin
geri kalan tüm gerçek hayatların da sonu olacağını bilseydim, yine de yapar
mıydım? Ölüm fermanımı imzalamayı kendim seçtim, bilseydim yine de yapardım.
Nude in a Glass Dome by Richard Teschner, 1916 |
Sevgili okuyucu,
Bu şehre ayak
bastığını öğrendiğimde heyecanlandım, görünce geçerdi değil mi? Geçmedi.
Aylardır adam edemediğim, zaman birimlerine sığdıramadığım hayatımı bir anda
birkaç saate tıkıştırdım. Geri kalan boşlukları ise O'na ayırdım. Yolları
devirip O’na gitmeye çalıştım, yollar bitmedi. Dayanamayarak dört tekerden inip,
ayaklarıma verdim ulaşma görevini. Buna rağmen geç kalmıştım. Neyse ki
telefon icat edilmişti, aradım. Adımlarını bana doğru atsın istedim. Denizin
kıyısından, akşam balıkçılarının, temiz hava avcılarının arasından sıyrıldım.
Gözüme değdi. İnsanları ne zamandan beri yürüyüşlerine göre sınıflandırmıştım?
Koştum. Koşamadım. Tekrar denedim. Sarıldım. Ayrıldım. Öptüm. Ne yaptım? Ne
yapacağımı bilemedim. Koluna girdim.
Yıllardır
biriktirdiğim kelimeler yok oldu. Balıkçılar da mı gitti? Onlarca insan yerin
dibine mi girdi? Sağım solum, önüm arkam, içim dışım O oldu. Heyecan gitmedi.
Tutuldum. Kolunu sıktım. Gerçek olduğunu anlamak için ne yapılırdı? Ne yaptım?
Parmaklarımın ucuyla dokundum şakaklarına. Bir daha öptüm. Hissediyordum.
Gerçek miydi? Gerçekse neden konuşamıyorduk? Hayalse, nasıl bu kadar somuttu?
Hangi ara uykuyla uyanıklık böyle iç içe yaşamaya başladı? Bulamadım. Yürümeye
devam ettik. Dört duvar arasına sığındık. Bir masanın iki ucundaydık şimdi.
Her gün herkese anlattığım,
hatta bu yeni icatlar sağ olsun var olsundu ki sesimi ulaştırıp O’na bile
anlattığım onca şeyi yeniden anlattım. Anlatırken anladım: O gittiğinden beri
konuşmamış gibiydim. Anlatılan onca şey sadece havaya savrulan kelimelermiş, o
anda ise içimden parçalar alıp da yükseliyordu aynı kelimeler. Kelimeler adam
seçiyordu. Bir başkasının karşısında sadece harflerin yan yana dizilip
oluşturduğu bir şekilden ibarettiler. Susmadım. Dilim damağa da yapıştı.
Susamadım.
O gece yastığa başımı
koyduğumda bir hayalin daha sonuna geldiğimizi düşünüyordum. Gerçek olamazdı.
Sabah uyandım. Hayatıma devam edemedim sayın okuyucu. Gözümün gördüğü her
yüzden nefret eder olmuştum, oturduğum her masanın bir kenarında kendi zihnime
yol alıp orada kalıyordum.
Ah okuyucu, ait olamıyordum
işte! Böyle bir varlık- gerçek veya zahiri- hayat bulabiliyorken, başka hiç bir
varlığa katlanmam mümkün değildi. Ben O'nun var olabildiği evrenlere
aittim. O, şu nefes alabildiğim düzende var olamıyordu. O'nun var olamadığı
bütün düzenleri yok saydım. Bu düzenin bir parçasıydım doğuştan, kendimi de yok
sayar oldum.
Gitti. Veda etmedi.
Yeniden var olacağını fısıldadı ve gitti. Yıllardır var olduğunu sandığım bir
düzeneği ateşe verdiğini bilir miydi? Tek güç kaynağım O’nun varlığıydı. Yaşamaya
kavuşabilmek için oksijenli solunuma devam etmeli, O kapımı çalana kadar da
yaşadığımı bu düzendeki kimseye belli etmemeliydim.
Bekliyorum.
Ciğerlerimden boşalan her nefeste O’na bir adım daha yaklaştığımı bilerek
sabırla bekliyorum.
Ölmemek üzere…
No comments:
Post a Comment